Tazminat Hukuku, kişilerin maruz kaldıkları maddi veya manevi zararların giderilmesi amacıyla uygulanan hukuki düzenlemeleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, zarar verenin sorumluluğunu tespit eder ve zarar görenin uğradığı kayıpların telafisi için gerekli hukuki yolları sağlar. Tazminat Hukuku, geniş bir yelpazede farklı zarar türlerini kapsar. Bunlar arasında trafik kazaları, iş kazaları, tıbbi hatalar, sözleşme ihlalleri ve haksız fiiller sonucunda meydana gelen zararlar yer alır.
Tazminat Hukuku’nun temel amacı, zarar görenin zararını gidermek ve onu zarar görmeden önceki durumuna mümkün olduğunca yakın bir duruma getirmektir. Bu çerçevede, tazminat talepleri genellikle maddi tazminat (örneğin, tedavi masrafları, iş gücü kaybı gibi doğrudan ekonomik kayıplar) ve manevi tazminat (örneğin, acı ve ıstırap için ödenen tazminat) olarak ikiye ayrılır. Tazminat Hukuku, ayrıca zarar verenin haksız fiilini önlemek ve benzer zararların tekrar meydana gelmesini engellemek amacıyla da işlev görür. Hukukun bu alanı, mağdurun korunmasına ve adaletin sağlanmasına büyük önem verir.
Tazminat davalarında, zarar verenin kusur derecesi, zararın boyutu, zararın oluşmasındaki nedensellik bağı gibi unsurlar dikkatle değerlendirilir. Aynı zamanda, sigorta hukuku ile de sıkı bir ilişki içerisinde olan Tazminat Hukuku, zararın sigorta poliçeleri aracılığıyla tazmin edilmesini de düzenler. Bu bağlamda, sigorta şirketleri genellikle tazminat davalarında taraf olarak yer alır ve poliçeye göre tazminat ödemeleri gerçekleştirilir.
Tazminat Hukuku, bireylerin ve kurumların haklarını korumak ve toplumsal düzenin devamını sağlamak amacıyla hayati bir rol oynar. Modern hukuk sistemlerinde, zarar görenlerin mağduriyetlerini gidermeyi amaçlayan bu hukuk dalı, aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin de temel taşlarından biridir.